Henüz ana adını bile bilmediğimiz Genç Abdal’ın İstanbullu olduğu, 19. yüzyılın ikincı yarısında yaşadığı sanılmaktadır. Sardazam Yusuf Kamil Paşa’nın yanında divan katipliği yapmıştır. Hece ve aruz vezniyle yazdığı altmış kadar nefesi(deyişi) vardır. Sadrazam Yusuf Kamil Paşa’nın zevcesi Zeynep Hanım ikrarbent olmak için Süceattin Veli Şeyhleri’nden Şeyh Şücea Dede’yle Pir Mehmet’i İstanbul’a çağırmış, günlerce konağında misafir etmiştir. Bütün İstanbul alevileri akın akın şeyhleri görmeye, hayır duaları almaya, sohbet etmeye konağa gelmişler, bunların arasında saray katibi Genç’de gelmiştir. Dedelerden defalarca kendisini ikrarbent yapmalarını istese de dedeler bunun erken olduğunu, önce yanıp yakılmasının, pişmesinin gerektiğini söylerler. Dedelerin Eskişehir’e dönmeleri yaklaşınca Katip Genç dedelere yine yalvarır. Bu defa dedeler İstanbul Muhipbanları’nın da kefaletini alarak ikrarbent yaparlar ve mürşitler(dedeler) dönerler. Genç Abdal da hanımından rıza ister ve memuriyetten feda eder. Dedelerle birlikte Seyit Battal Gazi Dergahı’na gelir. Beş sene burada kalır. Pir Mehmet ölünce Seyit Sultan Şüceattin Veli Dergahı’na gelir. Bu arada dergahta şair Ali Rıza Hadi vardır. Genç Abdal bu kişiye gönülden bağlanmıştır. Sonraları Zeynep Hanım, Ali Rıza’yı saraya davet etmiş, daveti kabul eden Ali Rıza Hadi, Genç Abdal’ı yanına almıştır. Zeynep Kamil Hanım tuttuğu defterde Genç Abdal’ın nefeslerine yer vermiş, ondan övgüyle bahsetmiştir. Zeynep Kamil’in oturduğu konak bugün hastane olarak kullanılmaktadır.