ESKİŞEHİR’DEN DÜNYAYA BARIŞ MEKTUBU: DEDE KORKUT ANIT DUVARI
Dede Korkut Anıt Duvarı Eskişehir’den tüm dünyaya barış ve esenlik dileyen bir anıt mektup.
Dede Korkut Anıt Duvarı, 2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti
projesi kapsamında kadim şehirde Türk Dünyası Dede Korkut Parkı
içerisinde süslemelerinden mermer işçiliğine; minyatürlerinden çini ve
hatlarına kadar âlâ keyfiyette inşa edilmişti.
Eskişehir’e destanlar zamanından esintiler taşıyan eserde Dede Korkut
Kitabı’nda yer alan 12 hikâye geleneksel sanatlarımızdan çini ve
minyatür ile nakşedilmişti. Türkiye’de ve dünyada ilk olma özelliğini
haiz Dede Korkut Anıt Duvarı’nı 21 Nisan 2019 Pazar günü ziyaret ettik.
DEDE KORKUT’UN EZELDEN EBEDE AKAN HİKÂYELERİ MERMERE KAZINDI
Bir önceki paragrafta dile getirdiğimiz üzere Eskişehir’de mimari ve
tezyini sanatlar bağlamında dünyada bir ilk gerçekleşerek tarihi bir
kitap mimari form halinde tecessüm etmişti. Böylelikle Dede Korkut’un
ezelden ebede akan hikâyeleri mermere kazınarak minyatür sanatının dili
eşliğinde İznik çinisiyle canlanmıştı. Bizi bize anlatan, bizi tüm
dünyaya bizim dilimizle anlatan ve ruhumuzu dalgalandıran bir eserimiz
Dede Korkut Anıt Duvarı… Ya da Türkçenin anıtı.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın himayelerinde
hayat bulan abidevî eserin müellifi Bekir Sıddık Soysal. Sn. Soysal’ın
40 yıllık sanat, estetik ve tetebbuat birikimini gözler önüne seren
anıtın kitabe metinleri ve destan düzenlemeleri Mehmet Can Doğan’a ait.
Bekir Sıddık Üstad’ın sanat yönetmenliğinde gerçekleştirilen
minyatürlerde Şahmahmud Muhammedcanov, Gülçin Anmaç, Cihangir Ayurov,
Tülin Gönüytaş ve Azad Aşurov’un imzaları yer alıyor.
ÇİNİLERDE DESTANLAR ZAMANI TASVİR EDİLİYOR
Hatlarda Abdullah Aydemir’in; çini uyarmalarında İznik Mavi Çini’nin
göz nurunu barındıran Dede Korkut Anıt Duvarının mimari uygulamaları
Ahmet Yılmaz ve Vuslat Sanal’a ait.
Anıtın toplam uzunluğu 40 metreyi bulan anıt 2 metre genişliğinde. 5
metre yüksekliğe sahip olan anıt duvar, iki taraflı yüzey üzerinde
silmelerle çerçevelenmiş iki resim ve iki yazı bandından müteşekkil.
Destanların tasvir edildiği İznik Çinisi üzerine 100 m2 minyatür ve 68 m2 destan metinleri ile bilgi kitâbelerinin yer aldığı mermer üzerine hak edilmiş yazı alanları mevcut.
Anıt duvar, 20x100 cm. ölçeğinde 2 basamaktan oluşan bir kaide
üzerinde yükseliyor. Duvarda yeknesaklığı önlemek, anlam katmanları
oluşturmak, anıtsal ağırlık sağlamak için baş tarafına sekizgen formlu, 8
metre çapında, 8 metre yüksekliğinde, kubbesinin tamamı blok mermerler
ile biçimlendirilmiş bir sebile yer verilmiş.
Anıt duvarı tüm ziyaret edenler gibi bizler de sanatkâr dedelerimizin
ruhlarına Fatihalar okuyarak avuçlarımızı sebilin serin sularına
uzattık.
Yazının bu yerinde anit duvarın sebili için de bir paragraf açmakta
fayda mülahaza ediyoruz. “Türk yıldızı”ndan mülhem, sekizgen formlu
sebilin 3 yüzeyine el işi yalaklarla tamamlanan çeşme konulmuş, çeşme
aynalarının çevresinde, Dede Korkut Destanlarında öne
çıkan üç kahramanın (Boğaç Han, Deli Dumrul ve Kanturalı) çini üzerine
işlenmiş minyatürlerine yer verilmiş. Sebilin dört yüzeyinde ise alınlık
bölümlerinde Dede Korkut ile birlikte destanların en önemli
şahsiyetlerinden olan hanların (Bayındır Han, Kazan Han ve Dirse Han)
portreleri yer almış, hemen bu portrelerin altına da su perdeleri
konulmuş.
Anıt duvarın diğer uç tarafına el işi; beş çanak, bir yalak ve iki
orijinal tasarım büngüldekten oluşan selsebil yerleştirilmiş.
Çanaklardan zarif süzülüşlerle toplama yalağına inen suyun estetiği,
yatay akışta zencerek ve yılankavî bir döngü ile su oyununa
dönüştürüyor.
Duvarın sebille bağlantısı kademeli tasarlanarak anıta mimarî
hareketlilik sağlanmış ve bu kademeli kısma, çok fonksiyonlu kemerli bir
geçit uygulanmış. Sebilin kemer içinde kalan yüzeyine; kumanda ve
makine dairesine giriş sağlayan, klasik minyatür sanatımızın tabiat
unsurlarıyla işlenmiş (su atmosferi, sevimli hayvan figürleri, yeniliği
simgeleyen bahar dalı ile hâkimiyet, diriliş ve yücelik simgesi Anka
figürünün yer aldığı) bir çini kapı uygulaması yapılmış, bu anlamda da
bir ilk gerçekleştirilmiş. Çini kapının tam karşısında, duvar içine
doğru yerleştirilen niş içerisinde ise şehir şebeke suyundan arıtılarak
elde edilen içme suyu için özel bir musluğa yer verilmiş.
NABİ AVCI: DEDE KORKUT HEPİMİZİ BİR ARADA TUTAN KIYMETLERİMİZİN BAŞINDA GELİYOR.
Kültür ve devlet adamı Nabi Avcı’nın Dede Korkut Anıt Duvarı’yla
ilgili mülahazaları şu cümlelerle şekilleniyor: “Atamız Dede Korkut,
bizi biz yapan, -ne kadar muhkem duvarlarla ayrılmış olsak da- hepimizi
bir arada tutan değerlerin en kıymetlilerinden biri.
Her birimiz Türk dünyası ağacının farklı dalları isek, Dede Korkut
işte o ağacın gövdesi. Dede Korkut’umuz olduğu için milletiz. Tarihinde
Dede Korkut olan bir millet olduğumuz için şanslıyız. Türk dünyasından
Eskişehir’e gelecek olan misafirlerimiz, öğrencilerimiz,
öğretmenlerimiz, yediden yetmişe bütün halkımız, Dede Korkut Anıt
Duvarını ziyaret ettiklerinde inşallah bunları derinden hissedecekler.”
Kanaatimiz odur ki Eskişehir’e giden sanat ve estetik sevdalılarının Dede Korkut Anıt Duvarını mutlaka görmesi gerekiyor.
D. MEHMET DOĞAN: ANIT, SUYLA KEMÂLE ERİYOR…
Ziyaret intibalarımızı, Dede Korkut Anıt Duvarına ilişkin “tarih
boyunca kullanılan mimari formların yeni bir tasarımla güçlü bir ifade
tekniği olan minyatür sanatının imkânlarıyla sunulmakta olduğunu
belirten Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’ın
cümleleriyle nihayete erdirelim: “Madem ki, en az altı asır öncesinin
bir eserini yâd etmek için bir duvar yapılıyor, anlatım da ona göre
olmalı. Nakış-resim sanatımızın zirvede olduğu bir dönemde yazıya
geçirilen Dede Korkut hikâyeleri minyatürlerle tasvir ediliyor…
Matrakçı Nasuh’un, Levnî’nin, Nakkaş Osman’ın, Nigarî’nin, Behzad’ın çağdaş uygulayıcıları ebedî destanımızı tersim ediyor.
Nakış-resim çiniye uygulanıyor ve böylece anıt duvarda
kalıcılaştırılıyor. İznik çiniciliği, 16. Yüzyılda zirvede, işte üçüncü
zirve de burada hayata geçiriliyor.
Dede Korkut’un ezelden ebede akan hikâyeleri mermere kazınıyor.
Ve su… Abdest alınan arı su… Anıt, suyla kemâle eriyor. Sebil
geleneğimizin yeni bir yorumu... Anıtın bir cephesi sebil, diğer cephesi
selsebil…
Osmanlı mimarisinin su, hava ve toprakla yüzlerce yıllık uyumu…
Mermerin geleceğe taşıyacağı anıt üzerinde Dedem Korkut’un asırlara
meydan okuyan sözleri…”
İbrahim Ethem Gören
Kaynak: https://www.kuveytturkozel.com.tr/hizmetlerimiz/kultur-sanat-hizmetleri/mekanlar-sergiler/eskisehirden-dunyaya-baris-mektubu-dede-korkut-anit-duvari.3152.aspx