ESKİŞEHİR İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

Eskişehir'den Dünyaya Barış Mektubu: Dede Korkut Anıt Duvarı - İbrahim Ethem Gören

  • İbrahim Ethem Gören
  • İbrahim Ethem Gören
  • İbrahim Ethem Gören
  • İbrahim Ethem Gören
  • İbrahim Ethem Gören
  • İbrahim Ethem Gören


ESKİŞEHİR’DEN DÜNYAYA BARIŞ MEKTUBU: DEDE KORKUT ANIT DUVARI

Dede Korkut Anıt Duvarı Eskişehir’den tüm dünyaya barış ve esenlik dileyen bir anıt mektup.

Dede Korkut Anıt Duvarı, 2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi kapsamında kadim şehirde Türk Dünyası Dede Korkut Parkı içerisinde süslemelerinden mermer işçiliğine; minyatürlerinden çini ve hatlarına kadar âlâ keyfiyette inşa edilmişti.

Eskişehir’e destanlar zamanından esintiler taşıyan eserde Dede Korkut Kitabı’nda yer alan 12 hikâye geleneksel sanatlarımızdan çini ve minyatür ile nakşedilmişti. Türkiye’de ve dünyada ilk olma özelliğini haiz Dede Korkut Anıt Duvarı’nı 21 Nisan 2019 Pazar günü ziyaret ettik.

DEDE KORKUT’UN EZELDEN EBEDE AKAN HİKÂYELERİ MERMERE KAZINDI

Bir önceki paragrafta dile getirdiğimiz üzere Eskişehir’de mimari ve tezyini sanatlar bağlamında dünyada bir ilk gerçekleşerek tarihi bir kitap mimari form halinde tecessüm etmişti. Böylelikle Dede Korkut’un ezelden ebede akan hikâyeleri mermere kazınarak minyatür sanatının dili eşliğinde İznik çinisiyle canlanmıştı. Bizi bize anlatan, bizi tüm dünyaya bizim dilimizle anlatan ve ruhumuzu dalgalandıran bir eserimiz Dede Korkut Anıt Duvarı… Ya da Türkçenin anıtı.

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın himayelerinde hayat bulan abidevî eserin müellifi Bekir Sıddık Soysal. Sn. Soysal’ın 40 yıllık sanat, estetik ve tetebbuat birikimini gözler önüne seren anıtın kitabe metinleri ve destan düzenlemeleri Mehmet Can Doğan’a ait. Bekir Sıddık Üstad’ın sanat yönetmenliğinde gerçekleştirilen minyatürlerde Şahmahmud Muhammedcanov, Gülçin Anmaç, Cihangir Ayurov, Tülin Gönüytaş ve Azad Aşurov’un imzaları yer alıyor.

ÇİNİLERDE DESTANLAR ZAMANI TASVİR EDİLİYOR

Hatlarda Abdullah Aydemir’in; çini uyarmalarında İznik Mavi Çini’nin göz nurunu barındıran Dede Korkut Anıt Duvarının mimari uygulamaları Ahmet Yılmaz ve Vuslat Sanal’a ait.

Anıtın toplam uzunluğu 40 metreyi bulan anıt 2 metre genişliğinde. 5 metre yüksekliğe sahip olan anıt duvar, iki taraflı yüzey üzerinde silmelerle çerçevelenmiş iki resim ve iki yazı bandından müteşekkil.

Destanların tasvir edildiği İznik Çinisi üzerine 100 m2 minyatür ve 68 m2 destan metinleri ile bilgi kitâbelerinin yer aldığı mermer üzerine hak edilmiş yazı alanları mevcut.

Anıt duvar, 20x100 cm. ölçeğinde 2 basamaktan oluşan bir kaide üzerinde yükseliyor. Duvarda yeknesaklığı önlemek, anlam katmanları oluşturmak, anıtsal ağırlık sağlamak için baş tarafına sekizgen formlu, 8 metre çapında, 8 metre yüksekliğinde, kubbesinin tamamı blok mermerler ile biçimlendirilmiş bir sebile yer verilmiş.

Anıt duvarı tüm ziyaret edenler gibi bizler de sanatkâr dedelerimizin ruhlarına Fatihalar okuyarak avuçlarımızı sebilin serin sularına uzattık.

Yazının bu yerinde anit duvarın sebili için de bir paragraf açmakta fayda mülahaza ediyoruz. “Türk yıldızı”ndan mülhem, sekizgen formlu sebilin 3 yüzeyine el işi yalaklarla tamamlanan çeşme konulmuş, çeşme aynalarının çevresinde, Dede Korkut Destanlarında öne çıkan üç kahramanın (Boğaç Han, Deli Dumrul ve Kanturalı) çini üzerine işlenmiş minyatürlerine yer verilmiş. Sebilin dört yüzeyinde ise alınlık bölümlerinde Dede Korkut ile birlikte destanların en önemli şahsiyetlerinden olan hanların (Bayındır Han, Kazan Han ve Dirse Han) portreleri yer almış, hemen bu portrelerin altına da su perdeleri konulmuş.

Anıt duvarın diğer uç tarafına el işi; beş çanak, bir yalak ve iki orijinal tasarım büngüldekten oluşan selsebil yerleştirilmiş. Çanaklardan zarif süzülüşlerle toplama yalağına inen suyun estetiği, yatay akışta zencerek ve yılankavî bir döngü ile su oyununa dönüştürüyor.

Duvarın sebille bağlantısı kademeli tasarlanarak anıta mimarî hareketlilik sağlanmış ve bu kademeli kısma, çok fonksiyonlu kemerli bir geçit uygulanmış. Sebilin kemer içinde kalan yüzeyine; kumanda ve makine dairesine giriş sağlayan, klasik minyatür sanatımızın tabiat unsurlarıyla işlenmiş (su atmosferi, sevimli hayvan figürleri, yeniliği simgeleyen bahar dalı ile hâkimiyet, diriliş ve yücelik simgesi Anka figürünün yer aldığı) bir çini kapı uygulaması yapılmış, bu anlamda da bir ilk gerçekleştirilmiş. Çini kapının tam karşısında, duvar içine doğru yerleştirilen niş içerisinde ise şehir şebeke suyundan arıtılarak elde edilen içme suyu için özel bir musluğa yer verilmiş.

NABİ AVCI: DEDE KORKUT HEPİMİZİ BİR ARADA TUTAN KIYMETLERİMİZİN BAŞINDA GELİYOR.

Kültür ve devlet adamı Nabi Avcı’nın Dede Korkut Anıt Duvarı’yla ilgili mülahazaları şu cümlelerle şekilleniyor: “Atamız Dede Korkut, bizi biz yapan, -ne kadar muhkem duvarlarla ayrılmış olsak da- hepimizi bir arada tutan değerlerin en kıymetlilerinden biri.

Her birimiz Türk dünyası ağacının farklı dalları isek, Dede Korkut işte o ağacın gövdesi. Dede Korkut’umuz olduğu için milletiz. Tarihinde Dede Korkut olan bir millet olduğumuz için şanslıyız. Türk dünyasından Eskişehir’e gelecek olan misafirlerimiz, öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, yediden yetmişe bütün halkımız, Dede Korkut Anıt Duvarını ziyaret ettiklerinde inşallah bunları derinden hissedecekler.”

Kanaatimiz odur ki Eskişehir’e giden sanat ve estetik sevdalılarının Dede Korkut Anıt Duvarını mutlaka görmesi gerekiyor.

D. MEHMET DOĞAN: ANIT, SUYLA KEMÂLE ERİYOR…

Ziyaret intibalarımızı, Dede Korkut Anıt Duvarına ilişkin “tarih boyunca kullanılan mimari formların yeni bir tasarımla güçlü bir ifade tekniği olan minyatür sanatının imkânlarıyla sunulmakta olduğunu belirten Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’ın cümleleriyle nihayete erdirelim: “Madem ki, en az altı asır öncesinin bir eserini yâd etmek için bir duvar yapılıyor, anlatım da ona göre olmalı. Nakış-resim sanatımızın zirvede olduğu bir dönemde yazıya geçirilen Dede Korkut hikâyeleri minyatürlerle tasvir ediliyor…

Matrakçı Nasuh’un, Levnî’nin, Nakkaş Osman’ın, Nigarî’nin, Behzad’ın çağdaş uygulayıcıları ebedî destanımızı tersim ediyor.

Nakış-resim çiniye uygulanıyor ve böylece anıt duvarda kalıcılaştırılıyor. İznik çiniciliği, 16. Yüzyılda zirvede, işte üçüncü zirve de burada hayata geçiriliyor.

Dede Korkut’un ezelden ebede akan hikâyeleri mermere kazınıyor.

Ve su… Abdest alınan arı su… Anıt, suyla kemâle eriyor. Sebil geleneğimizin yeni bir yorumu... Anıtın bir cephesi sebil, diğer cephesi selsebil…

Osmanlı mimarisinin su, hava ve toprakla yüzlerce yıllık uyumu… Mermerin geleceğe taşıyacağı anıt üzerinde Dedem Korkut’un asırlara meydan okuyan sözleri…”

 

İbrahim Ethem Gören


Kaynak: https://www.kuveytturkozel.com.tr/hizmetlerimiz/kultur-sanat-hizmetleri/mekanlar-sergiler/eskisehirden-dunyaya-baris-mektubu-dede-korkut-anit-duvari.3152.aspx