Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş. 1894’ten bu yana şehrin üretim ve kalkınma öyküsünü yazar. İlklere imza atarak efsaneleşen şirket günümüzde de büyük başarılar gerçekleştiriyor.
TÜLOMSAŞ Genel Müdürlüğü, 2020 yılı itibariyle TCDD’nin Bağlı Ortaklığından çıkarılarak TÜRASAŞ ( Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii Anonim Şirketi) kuruluşu kurulmuştur. Bu güne kadar TÜLOMSAŞ Genel Müdürlüğü olarak anılan Şirket, TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğü ismini alarak faaliyetlerini sürdürmeye devam etmektedir.
Türkiye'nin İlk Otomobili, Devrim
16 Haziran 1961’de Devlet Demiryolları Fabrikaları ve Cer Dairelerinin yönetici ve mühendislerinden 20 kadarı Ankara’ da bir toplantıya çağrılır. Toplantıda Ulaştırma Bakanlığından alınan yazı okunur. Yazıda “Ordunun cadde binek ihtiyacını karşılayacak bir otomobil tipinin geliştirilmesi” görevinin TCDD işletmesine verildiği ve bu amaçla 1.400.000 TL ödenek ayrıldığı yazılıdır. Tanınan süre 29 Ekim 1961’e kadardır, yani 4,5 aydır. Bu süre içinde mevcut imkânlarla otomobil imali bir mucizedir. Ülkede ise üniversiteden basınına, bir avuç sanayicisinden politikacısına herkes Türkiye’de ne otomobil ne de motor yapılabileceğine inanır. Fakat bu inanılmaz şey gerçekleşir ve 29 Ekim 1961 sabahı Türkiye’ de yapılan ilk otomobil, kaportası pürüzsüz olmasa da, kendi tekerlekleri üzerinde ve yine Türkiye’ de yapılan kendi motorunun gücüyle Büyük Millet Meclisi binasının önüne götürülerek Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’e sunulur. Devrim, Cumhurbaşkanı’nı Anıtkabir’e götürür, sonra da Hipodrom’daki geçit resmine katılır.
1961 yılında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatlarıyla 4,5 ayda üretilen Devrim, 1250 kg ağırlığında ve saatte maksimum 140 km hız göstergesine sahiptir. Egzoz borusu yanda olan, uzun ve kısa farları ayak ile çalışan, kontak anahtarı elle çalıştırılabilen Devrim, bu özellikleriyle ilgi çeker.
Türkiye'nin İlk Buharlı Lokomotifi, Karakurt
4 Nisan 1957’de Eskişehir’de (Çukurhisar) Çimento Fabrikası açılış töreninde bulunan Başbakan Adnan Menderes, 5 Nisan’da Devlet Demiryolları Cer Atölyesi’ne gelir. Fabrikaların bütün müştemilatını, özellikle Çırak Okulunu gezer; incelemelerde bulunur. Sanatkârlarla, İşçi Sendikaları ve Federasyon Heyetleri ile de hasbihâl eder. Daha sonra, halka treni ve demiryolunu sevdirmek amacıyla o yıl Ankara Gençlik Parkı’nda işletilecek olan “Mehmetçik” ve “Efe” adlı minyatür trenlerin hazırlanmış bulunan lokomotiflerinden birine binerek gezer ve çok beğenerek “Bu lokomotifin büyüğünü sizden istesem yapabilir misiniz?” der. 1958 yılında Eskişehir Cer Atölyesi, Eskişehir Demiryolu Fabrikası adıyla yeni ve büyük hedefler için organize edilir. Bu hedef ilk yerli lokomotifi imal etmektir. 1961 yılında, Türk işçi ve mühendislerinin şeref anıtı fabrikada istim tutar. Bu, 1915 beygir gücünde, 97 ton ağırlığında, 70 km/h hız yapabilen ilk Türk buharlı lokomotifi Karakurt‘tur.
Demiryollarının Babası, Behiç Erkin (1876-1961)
Çanakkale Savaşı’nın kazanılmasında ve Millî Mücadele’de önemli rol oynayan Behiç ERKİN Devlet Demiryolları’nın kurucusu ve ilk Genel Müdürü’dür. Bu yüzden “Demiryollarının Babası” olarak anılır. Siyasetçi ve diplomat kimliğinin yanı sıra Atatürk’ün fikir alışverişinde bulunduğu en yakın ve en eski mesai arkadaşlarından biridir.
Takdirname ve İstiklal Madalyası Kurtuluş Savaşı’ndaki önemli rolü ve başarılarından dolayı hem “TBMM Takdirnamesi” hem de “İstiklal Madalyası” ile onurlandırılmıştır.
Vasiyetinde Eskişehir’e defnedilmek istedi İstanbul’da vefat eden Behiç Erkin, ilk Genel Müdürlük görevini yaptığı İzmir-İstanbul-Ankara hatlarının birleştiği Eskişehir (Enveriye) istasyonundaki üçgende defnedilmeyi vasiyet etmiştir. Ölümünden bir süre sonra TCDD Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılan anıt mezara nakledilerek vasiyeti yerine getirilmiştir.